Bu dünyadan bir Ayla Erduran geçti… (1934-2025)

Ysaÿe kayıtlarımın sonuncusunu, geçtiğimiz hafta İstanbul’da aramızdan ayrılan büyük keman virtüözümüz Ayla Erduran’a adadım. Sevgili Ayla Hanım’ı, yalnızca her kaydında insanın tüylerini diken diken eden o duygusal yoğunluğuyla, dolu dolu geçen sanatsal kariyeriyle ve hepimizin hayranlıkla andığı o efsanevi sanatçılarla aynı sınıfta yer alan müzisyenliğiyle anmak, bana göre yetersiz olurdu.

Her şeyden önce, Ayla Hanım’ı ödün vermeden arkasında durduğu güçlü karakteri ve değerleriyle hatırlayacağım; ki bu yönüyle, onu yalnızca efsane bir kemancı olmanın çok ötesine taşıyan bir insandı. O, her zaman dürüstlüğün, adaletin ve çalışkanlığın simgesiydi ve bu değerlere sahip çıkan herkesi onore ederdi. Son yıllarda Ayla Erduran, Türkiye’de klasik müzik dünyasının bir nevi “büyükannesi” figürüne dönüşmüştü; ama ben her gördüğümde, yaşlı bir bedende barınan o çocuk ruhunu hissederdim ki büyük sanatçılığın özü de tam olarak budur.

Kabul etmeliyim ki, bu kaydı tamamladığımda biraz duygulandım; ama bu, üzüntüden değildi. Ysaÿe’nin 5. Sonatı’nın birçok şeyi çok iyi ifade ettiğini düşünüyorum: İlk bölüm “L’Aurore” (Şafak) her ne kadar sabahın doğuşunu anlatsa da, artık onun olmadığı bir güne uyanmak anlamına geliyor; ama bu müzikte, kendi çalışında daima öne çıkan o duygusal yoğunlukla yavaşça sarıldığınızı, sonunda da güneş ışınları gibi insanı ısıtan sıcaklığıyla kucaklandığınızı hissediyorsunuz.

İkinci bölüm “Danse rustique” ise tek bir şekilde görülebilir: kutlama. Çünkü Erduran bize her zaman gerçek sanatçılığın en saf hâlini gösterdi. Bir kemancıdaki yeteneği, çalışkanlığı ve iyiliği her zaman fark eder, çoğumuza el uzatırdı. Benim hayatıma da keman yolculuğumun çok erken bir döneminde, sadece 12 yaşımdayken dokunmuştu; bunun etkisini ise ancak ilerleyen yıllarda anlayabildim.

Ayla Erduran, bir gün benim de yaşamayı ve anılmayı dilediğim değerlerin vücut bulmuş hâliydi.

Yukarıdaki fotoğrafımız, 2023’te İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile seslendirdiğim Brahms Konçertosu sonrasında çekildi. Kendisinin belki yüzlerce kez çaldığı, Oistrakh ve Szeryng gibi dünyanın en iyilerinden defalarca dinlediği bu eseri bir de benden dinlemek zorunda değildi. Ama sağlık sorunları yaşadığı son yıllarında bile, benim gibi genç müzisyenleri özverisiyle onurlandırmaya devam etti.

Huzur içinde uyu, büyük kemancı ve büyük insan Ayla Erduran.

Alican Süner

Turkish classical violin soloist Alican Süner

https://www.alicansuner.com
Previous
Previous

Bağırsak keman telleri ile deneyler sonrası düşüncelerim

Next
Next

Daha iyi bir sanatçı olma sürecini aceleye getirmeyin