Bağırsak keman telleri ile deneyler sonrası düşüncelerim
Keman ekipmanı ve çalış tarzı üzerine son deneylerim
Sargılı bağırsak teller:
Son yarım yıldır, neredeyse tamamen bağırsak teller kullanıyorum: hem Guadagnini’mde hem de Nurgül Çomak yapımı modern Türk kemanımda. İlk olarak, sentetik tellerden (Evah Pirazzi vb.) Pirastro’nun eski tarz Eudoxa sargılı bağırsak tellerine (sol, re, la) geçiş yaptım (mi teli hep metal kaldı). Tonal mükemmellik ve parmaklarımın altında daha “insani” bir his arayışında olmak güzel, ve evet, bağırsak tel kullanılan eski kayıtları dinlerken tüylerim halen diken diken oluyor. Bunlar benim için zirve noktasıydı. Ancak sorun şu ki, özellikle re ve la tellerinde kullanılan alüminyum sargılar, benim terleyen ellerimde birkaç günden fazla dayanmıyordu.
Açık bağırsak teller:
Bu doğal çalış hissini tattıktan sonra, sadece akort stabilitesi uğruna tekrar sentetik tellere dönmek istemedim. Başka bir yol olmalıydı. Böylece, “Heifetz düzeni” olarak bilinen bağırsak tel kombinasyonunu denemeye karar verdim: gümüş sargılı sol, açık bağırsak re ve la telleri. Bulabildiğim en kalın telleri aldım ve arşe ile daha derine girebilmenin, yeterli esnekliğin ve parlak ama tiz olmayan bir ton güzelliğinin keyfini çıkarmaya başladım.
Yastıksız çalma:
Yukarıdaki düzenin akort açısından daha istikrarlı olduğunu fark ettim, ancak terli ellerim yüzünden rahat çalamıyordum; her şey çok kaygandı. Neyse ki, tam da bu sırada yastık olmadan çalma denemelerine başlamıştım ve kemanın vücudumun bir uzantısı hâline geldiğini hissettim. Enstrümanla bu kadar yakın ve “içten” temas kurmak, duymayan sol kulağım açısından da büyük fark yarattı. Birkaç hafta sonra bu kayganlık sorunu da ortadan kalktı, çünkü sol elim enstrümanı desteklemeye alışmıştı ve çalmamda artan otomatikleşmeyi hissedebiliyordum.
Sonuç:
Bence, zaman zaman çalım tarzınızı gözden geçirmek ve farklı araçlar (ya da onların yokluğunu) denemek oldukça faydalı. Elbette bundan sonra sonsuza kadar bu düzenle çalacağımı söylemek gerçekçi olmaz, ancak içimdeki “araştırma açlığı” şimdilik doymuş gibi görünüyor. Hepinizi gelişmelerden haberdar edeceğim; ilerideki kayıtlarımda nasıl bir sonuç çıkacağını birlikte göreceğiz.