Kemanda entonasyon: 6 ipucu

Biz kemancılar olarak (viyolacılar, çellistler, hatta tüm yaylılar olarak) hayatımızın sonuna kadar entonasyon çalışmaya mahkum sayılırız. Keman, sonuçta tuşesi perdeli olmayan bir enstrümandır. Zaten perdeli olmak için de çok küçüktür. Ama bu bir yandan bize başka anlamlarda esneklik getirir.

Entonasyon çalışması üç bölüme ayrılabilir: tekli (bazal) notalar, çift sesler, ve akorlar (çift seslerle yakından alakalı). Çok uzun bir blog gönderisinin önüne geçmek amacıyla bu yazımda yalnızca tekli notalar üzerinden gideceğim. Diğer kategorileri ise başka bir zaman ele alacağız.

Aşağıda sizin için hazırladığım 6 ipucunu bulabilirsiniz.

1: Tek başınıza çalışırken kulağınızda her zaman iyi bir referans noktası olsun. Yeterince çalışarak “neredeyse” mükemmel bir entonasyona ulaşmak mümkündür. Ama eğer oda müziği yapıyorsanız, ya da orkestrada iseniz, bu konuşmayı tabii ki biraz daha detaylandırmamız gerekir.

2: Kemanınızdan çıkan rezonans kalitesine ve arşenizle iyi bir kontakt noktasında olmaya her daim dikkat edin. Bazal entonasyon için gam çalışması güzel bir araç olabilir (Flesch, Markov, Gregorian, Schradieck gibi kitapların hepsi iyidir), ama ben biraz daha holistik yaklaşmanızı öneririm. Rezonans kalitesi, enstrümanınızdan ve ona değen her şeyden çıkan armonik seslerin (overtone’lar) zenginliğiyle alakalıdır. Bir nota çaldığınız zaman her şey titreşir: eğer yastıksız çalıyorsanız, buna kemikleriniz bile dahildir.

3: Çalışırken sol elinizin yeterince alana sahip olduğu ve serbestçe hareket edebildiği bir pozisyonda olmasına dikkat edin. Keman tutuşu ve vücut duruşu birbirleriyle ilintili de olsalar, oldukça farklı şeylerdir. Genel olarak tek bir “mükemmel” duruştan ve tutuştan bahsedemeyiz. Ancak belli bir seviyeden sonra kemanın çeneliği, köprü yüksekliği gibi faktörler ile çalış rahatlığını artırmak adına deneyler yapılabilir, bu da entonasyonunuzu iyileştirebilir.

4: Boş telle entonasyon kontrolü yaparken dikkatli olun. Bu her ne kadar popüler bir teknik olsa da, bizi bazen yanlış da yönlendirebilir. Özellikle çaldığımız nota ve beraber çektiğimiz boş tel aynı tonalitede değilse: örneğin, la bemol majör gam yapıyorsak, la telindeki ilk si bemolü boş re teliyle kontrol edersek yanlış yönlenebiliriz, çünkü re notası la bemol majörde bulunmamaktadır ve bu bize yanlış rezonansı verir. Belki ufak bir detay, ama önemli.

5: Bazal notaların temiz olması genel entonasyonunuzun iyi olduğu anlamına gelmeyebilir. Eğer çift ses veya akor çalıyorsanız, daha esnek olmanız ve notaları duruma göre birbirine ayarlamanız gereklidir.

6: Belki de bu en alışılmışın dışında olacak, ama bence akort aletlerine ya da benzeri cihazlara çok fazla bel dayamayın. Bu muhtemelen benim de bazı meslektaşlarımın uygulamalarına ters düşen bir tavsiye, ama bence eğer bu tür aletleri çok kullanırsanız kulaklarınız “tembelleşebilir”.

Sizin bu listeye eklemek istediğiniz başka bir şey var mı? Yorumlara yazabilirsiniz.

Alican Süner

Turkish classical violin soloist Alican Süner

https://www.alicansuner.com
Previous
Previous

Orkestra seçmeleri: 4 ipucu

Next
Next

İyi bir kariyer için günde kaç saat keman çalışılmalı?